- sikilmiş
- 1) (bez sikilmiş) фызыгъэ/хуза2) (vida sikilmiş) къузыгъэ/къуза
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
MA'SUR — Sıkılmış. Suyu veya yağı çıkarılmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ASÎR — Üsâre. Özsu. * Bir maddenin sıkılmış suyu. * Suyu alınmak için sıkılmış şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bırakmak — i 1) Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak 2) nsz Koymak Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. T. Buğra 3) Bir işi başka bir zamana ertelemek Gezmeyi haftaya bıraktık. 4) Unutmak Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım? 5) Bulunduğu yeri veya durumu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğum — is. 1) Boğulmuş, sıkılmış yer Sağ elinin şehadet parmağının ilk boğumuyla tetiği çekti. Ö. Seyfettin 2) Parmak, kamış, saz vb. bitkilerin şişkince bölümü 3) anat. İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer Lenf boğumları. Sinir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurutma makinesi — is. Yıkanmış ve sıkılmış çamaşırları sıcak hava içinde döndürerek kurutan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
limonlu — sf. İçine limon sıkılmış veya limon doğranmış Limonlu çay … Çağatay Osmanlı Sözlük
prese — sf., Fr. pressé Sıkıştırılmış, sıkılmış olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkkın — sf. 1) Çok sıkılmış 2) Sıkıntılı, bungun Birleşik Sözler canı sıkkın … Çağatay Osmanlı Sözlük
utana sıkıla — zf. Çok utanıp sıkılarak, utanıp sıkılmış bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozuk çalmak — argo canı sıkılmış, yüzü asılmış olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
efşüre — (F.) [ ﻩﺮﺸﻓا ] sıkılmış meyva suyu … Osmanli Türkçesİ sözlüğü